ilk izlediğimde 'dört mevsim' eşliğinde kuş misali yerde çırpınıyordu evgeni. tabii ki tüm yakışıklılığıyla alexei yagudin bana çok daha çekici gelmişti, üstelik zirvedeydi. o zamanlar ne haşmetliydi ey okur, geceleri kalkıp gala programı izlediğim, kısa program- serbest program demeden her aldıkları puanı defterime kaydettiğim zamanlar. sırf alexei- evgeni kapışması değildi, marina & gwendal vardı mesela yüreklerimizde kor. sonra benim evgeni'ye aşık olmamı sağlayan 'sex bomb' eşliğindeki performansı: üstüste attığı dörtlü-üçlü-ikili salchow kombinasyonu. ve sonra biz büyüdük, onlar yaşlandı, ve buz pateni bir daha aynı tadı asla vermedi.
plushenko destekli rusya eurovision şarkısını izlediğimde bir daha yüreğime düştü o zamanlar. 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olmak buz pateni izlemek demek benim için biraz da. ve sonra o günleri anıp hüzünlenmek.
as i get something to believe in
fotoğraflar: gabriela arsenie
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder