23 Ocak 2010 Cumartesi

öğğğhh


üstteki fotoğrafta açıkça görüldüğü üzere, kadın boynunda ölü bir tilki taşıyor, kafası ve ayaklarıyla birlikte! kürk böyle gözümüze gözümüze sokulduğu zaman tiksiniyoruz ondan, ancak kimilerimiz için montlarda yaka ya da kol detayı olarak kullanılabilir bir şey kürk. etol kürk mesela, çoğu kadın için arzu nesnesi olabilir. insan kanı bulaşan pırlantalarda olduğu gibi, kürk meselesinde de refah düzeyini göstermek, herkesin sahip olamadığı bir şeye sahip olmak, kendisini pahalı bir nesneyle özdeşleştirip ego tatmin etmek amaç. söylemeye gerek var mı bilmiyorum, ceset taşıyorsunuz üzerinizde!

mesela ugg botlarla ilgili şöyle bişey okumuştum, tüylerimi diken diken etti:

imal edilirken o koyunların kuzuların neler çektiğini bilip de hala giymeye devam edenlere yazıklar olsun. deriye zarar gelmesin diye kuzuyu (o küçücük, körpecik, dünyalar tatlısı kuzuyu) götünden ve gözlerinden matkapla delerek öldürüyorlar, çünkü diğer türlü derisine zarar geliyor. ama öldürmeden önce yününü almaları gerekiyor, çünkü öldükten sonra yün mundar olduğundan ayakkabı sektöründe kullanılamıyor, en fazla terlik oluyor. yünlerini de kırpmıyorlar, cımbızla tek tek alıyorlar, o kadar yün, düşünün! onun için pahallı zaten.

insan kendini günlük koşuşturmacaya kaptırıp bilinçlenmeyi ve bilinçlendirmeyi unutuyor, ancak benim insana atfedebildiğim bir özellik varsa o da sorumluluk sahibi olmaktır. zenginlerin fakirlere, aydınların cahillere karşı bir sorumluluğu var işte.
sorumluluk sahibi organizasyonlardan biri:
international fund for animal welfare

ha ben mesela hayvan haklarını insan haklarından üstün tutmam açıkça, laboratuarda deney hayvanı kullanan güruhtanım, ancak keyfi olarak zarar vermek ve eziyet çektirmek işin bambaşka bir boyutu.
laboratuar hayvanlarına nasıl muamele edilmesi gerektiğini de ileride konuşuruz.

Hiç yorum yok: