kocaman binaların, sarayların ve bahçelerin şehri viyana. ve aynı zamanda göçmenlerin, kirli metroların, kalabalığın. yüzyıllar öncesinden kalma bir kütüphanenin atmosferinde nefes almaya bile cesaret edememenin; sanat,tarih ve müzikle insanın içinin dolup ağlayacak hale gelmesinin, taş sokaklarda kaybolup kaybolup aynı meydanlara çıkmanın şehri. minicik pubların, sokak arası restoranlarının, güzel şarabın, özlenen arkadaşların, yeni tanışılan insanların, ve yemek seslerine karışan kahkahanın... bir demlik çayda bulunan huzurun, saray bahçelerinde gezerken hissedilen heyecanın şehri. sanki hep orda yaşamışım, sanki oraya aitmişim ben.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
13 ünde viyanaya gidiyoruz, 4 gün kalıp budapeşteye geçicez. :)
denk gelebilseydik keşke kuzu..
varsa özel bir tavsiyen viyana için, hotmailime yaz.
muck.
valla fotoğrafladığım yerlere mutlaka gidin, gezecek ve yenilip içilecek o kadar çok şey var ki!
mail atarım sana :)
atlayıp gelirim belki belli mi olur, budapeşteye gidesim vardı benim de.
ben baya araştırdım zaten sen bana yazana kadar beybi.. :)
öyle uzun uzun yazmana gerek yok, özel bir tavsiyen olursa alabiliriz. öptüm.
Yorum Gönder