11 Haziran 2008 Çarşamba

arkadaşın sevgili olduğu an


ileride kafanızı duvara vurmanıza sebep olacak andır.


elini tutarsınız, bi garip gelir. ''ulan ne düşünüyo'' acaba diye içiniz içinizi yer. ''yanlış mı yaptık'' dersiniz, geri dönüşü yoktur. ilk buhranları atlattığınızda karşınızdaki eski sevgililerinizi anlattığınız, eski sevgilileriyle yediği her haltı bildiğiniz biridir. size gösteremediği sevgi kırıntılarını eski sevgilileriyle ilişkilendirip işkillenirsiniz. bir de sizden uzakta yaşıyorsa anılar kıskançlık krizleri olarak döner. yıllardır tanıdığınızı sandığınız adam, meğerse bambaşka biridir. arkadaşlıktan sevgililiğe geçerkenki baldan tatlı 'yazma' dönemi bitmiş, karşınızda bir öküz durmaktadır. yine de ''bunca yıldır tanıyorum, her şeyden önce dostluğumuz, saygımız var'' der, gözü kapalı güvenirsiniz. zaman geçer, eskiden dost olduğunuz, her durumda birbirinize sığındığınız unutulur, ortalama sevgili kıvamına gelirsiniz. saygısızlıklar, kavgalar, birbirinizin içini okumamışsınız gibi kalp kırmalar başlar. gözü kapalı güvendiğiniz adam, saman altından su yürüten adama dönüşür. ilişki biter, onca yıllık geçmişi kaldırıp çöpe atarsınız. anılar hatrınıza gelince yüzünüzde tebessüm değil, acı vardır artık. can yakar.
affedemeyeceğiniz şey ilişkinizin kötü bitmesine sebep olması değil, size herhangi biri gibi davranmış olmasıdır...

Hiç yorum yok: